Loading...

İş Kazası Tazminatı

İş Kazası Tazminatı
İş kazası yahut meslek hastalığı sebebiyle sakat artan çalışanın bizzat yahut kaza neticesi ölmüş çalışanın yakınları hayat sürdürdükleri psikolojik yıkılma sebebi ile iş verenden tazminat talep etme hakkına sahiptir.

Manevi tazminat, işçinin haline göre belirlenmekle beraber, en yüksek ödenek vefat hallerinde sağlanmaktadır. İş kazaları tazminatı talebinde bulunabilmek için vakit aşımı zamanı 10 senedir. Bu vakit yalnızca ruhani tazminat için değil, bütün iş kazası tazminat çeşitleri için geçerli olmaktadır.
İş kazaları sonucunda açılabilecek 3 dava çeşidi vardır;
Ceza Soruşturması ve Ceza Davası
Maddi ve Manevi Tazminat Davası
Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Açılacak Rücu Davaları
İş kazası sebebiyle zarar gören yahut ölenin yakınları için ruhani tazminata hükmedilebilmesi için birtakım şartların zenginliği aranacaktır. Bu şartlar bu şekildedir :
Fiil
Fiil sonucunda zararın ortaya gelmesi
Zarar ile eylem arasında illiyet bağı
Fiilin hukuka uyumsuz olması
İşçinin cismani zarara uğraması

Yaşadığı iş kazası sonucunda, bedeniyle yahut ruhen daimi bir sakatlığı ortaya gelen çalışan şayet iş yerinden kaza neticesi daimi maluliyet tazminatı talep etmek hakkına sahiptir. Bu tazminat bireyin maluliyet oranına göre belirlenmekte ve ödenmektedir. Bu tutarın hesaplanmasında tesirli olan başka kriterler şayet işçinin yaşı ve geliridir.

İş kazası yahut meslek hastalığı sebebi ile işçinin çalışamaz hale gelmesi SGK yönünden yönlendirilen yetkililer yönünden raporlanmaktadır. Kişinin, meslekte kazanma gücünün %10 ve daha yüksek oranda azalması çalışanın devamlı iş görmezlik gelirine hak kazanması için yeterlidir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?

İş kazaları tazminatı çeşitleri arasında bulunan destekten mahrum kalma, fani iş kazaları için alınan tazminattır. İşveren, iş yerinde çalışan bütün işçilerin güvenliğinden mesul olan kişidir ve çalışanların güvenliğinin sağlanması için bütün kuralları yerine getirmesi gereklidir.

İş kazası yahut meslek hastalığı sebebi ile yaşamını yitiren çalışanın yakınları işçinin parasal desteğinden mahrum kalacağı için bu tazminatı talep etme hakkına sahiptir.

İş Kazası Nedeni İle Manevi Tazminat Talebi
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Nedir?
İş Kazası Vefat ve Yaralanma Tazminatı
Geçici İş Göremezlik Tazminatı
şeklinde değişik türlere ayrılmaktadır.
İş kazası neticesi vefat durumunda şayet çalışanın mirasçıları, parasal tazminat de destekten mahrum kalma tazminatı talep edebilmektedir.

İş kazası geçiren bireyin ölümü yahut bedeniyle yaralanması durumunda işçinin yahut yakınlarının yaşadığı zararın giderilmesi namına düzenlenen iş kazaları tazminatı haklarının kapsamında Türk borçlar Kanunu 51. Maddesi yeterince kazazedenin yahut yakınlarının dava açma hakkı bulunmaktadır.

İş Kazası Sonucunda Kısmı Olarak Veya Sürekli Olacak Şekilde İş Göremezlik Tazminatı
Sigortalı çalışanın, vazife sırasında bir kaza geçirmesi yahut meslek hastalığına yakalanması durumunda SGK yönünden görevlendirilen müfettişler yahut sıhhat çalışanlarının öngördüğü vakit kapsamında çalışmama hakkı bulunmaktadır. Sigortalı çalışanın istirahati boyunca gelirinin eksilmesi sebebi ile iş kazası sebebi ile geçici iş göremezlik tazminatı sağlanmaktadır.

İş Kazası Vefat ve Yaralanma Tazminatı
Kanunda belirtilen bu süreçlere uyulmaması durumunda işverene cezai prosedür uygulanmaktadır.
Vefat veya Yaralanmayla Sonuçlanan İş Kazaları Tazminat Talebi Çeşitleri
İşyerinde yahut işverenin öngördüğü çalışma alanlarında yaşanan iş kazaları sonucunda talep edilebilecek tazminat çeşitleri, yaralanma haline göre çeşitlendirilmektedir.
Bu tazminat çeşitleri,
İş Kazası Vefat ve Yaralanma Tazminatı
İş Kazası Bildirimi Nedir?
İş kazası bildirimi, patron yönünden, hemen kolluk kuvvetlerine yapılması gereken bildirimdir. Kolluk kuvvetlerine uygulanan bildirimin haricinde, en geç 3 gün içinde kuruma dahi tebliğ yapılması gereklidir. Belirlenen bu vakit, işverenin kazayı öğrendiği tarihten itibaren geçerlidir.
İşverenin açıklamada bulunmaması yahut bulunamaması durumunda şayet tıpkı bildirimi çalışan dahi gerçekleştirebilmektedir.
İş kazaları tazminatı talebinde bulunulabilmesi için bu zamanlama epey önemlidir.
İş Kazası Vefat ve Yaralanma Tazminatı İşverenin sigortalıyı başka bir çalışma yerine, iş yeri yönünden tahsis edilen bir vasıtayla gönderilmesi sırasında yaşanan kazalar şeklinde belirtilmektedir.
İşçinin, iş kazası teminatı talebinde bulunabilmesi için kazanın iş yerinde gerçekleşmiş olması yeterli bir sebeptir. Bu sebebin beraberinde çalışanın sigortalı olması ve vakanın patron yönünden verilen bir vazife sırasında gerçekleşmesi, kaza ve yaşanan bedensel ve ruhsal sonucun bağının olması incelenen sebepler arasında yer almaktadır.
-- İş Kazası Vefat ve Yaralanma Tazminatı
Çalışanın, iş kazaları tazminatı talebinde bulunabilmesi için yaşanan kazanın belli kıstaslara sahip olması gereklidir.
İş Kazası Talebinde Bulunmak İçin Gerekli Kriterler
Bu kriterler,
Çalışmanın, patron yönünden yürütülmekte olan bir iş sırasında kaza yaşanması
Kazanın işletme sınırları içinde gerçekleşmesi
Emzikli bayan sigortalının süt vermesi için ayrılan vakitlerde kaza gerçekleşmesi
Sigortalı çalışanın işverenin isteği ile başka bir vazife yerine gönderilmesi durumunda yaşanan kazalar
İş Kazası Vefat ve Yaralanma Tazminatı

İş kazası, çalışan kişinin(işçi), patron emrinde, iş yeri alanı içinde, ölüme ve beden bütünlüğünün bozulmasına sebep olan kazaların tümü olarak tanımlanmaktadır. Bu kazalar beden bütünlüğünün ruhen yahut bedeniyle bozulmasını kapsamaktadır.

Daha fazla bilgi almak için lütfen 0507 466 30 63 nolu numaradan aramak veya GERİ ARA İSTEĞİ göndermektir.
Hukukçularımız sizinle en kısa sürede irtibata geçecektir.

 

YARGITAY KARARLARINDA MANEVİ TAZMİNAT

              Yargıtay kararlarında,yıllardan beri hep manevi tazminatın azlığı çokluğu üzerinde durulur; ama bir çözüm üretilmez. Kararların çoğunda  kalıp halinde şu görüşler yinelenir: 

                       

Manevi tazminat  ne bir ceza, ne de gerçek manasında bir tazminattır. Ceza değildir; çünkü, davacınn menfaati düşünülmeksizin, sorumlu olana hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değildir. Hakim manevi tazminata hükmederken para değerini de düşünmelidir. Hükmettiği meblağ, bir sadaka niteliği taşınmamalı, kısmen de olsa bir manevi tatmin fonksiyonu ifa etmeli; diğer tarafın müzayaka haline düşmesine, onun mahvına da meydan vermemelidir.

              Hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı, asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı, zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle, tazminata benzer bir fonksiyonu vardır.

         (17.HD.10.03.2009,  E.2008/3265  K.2009/1293)

              Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır. Bu tazminat türü, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı için, zarar gören kişi, öngördüğü miktarı belirleyerek istemde bulunabilir.

              (HGK.25.11.2009,   E.2009/21-484  K.2009/572)

              Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli; manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir.

              (13.HD.23.05.2003,  E.2003/3392  K.2003/6425)

              Hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilerek bu para zarara uğrayandan manevi huzuru gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.

              (11.HD. 1.5.2000   E. 2000/2761  K. 2000/3717)

              Manevi tazminatın tutarını belirlemede, hakim, takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşullarını, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, paranın satın alma gücünü, tarafların kusur durumunu, olayın ağırlığını, davacının sürekli iş görmezlik oranını, yaşını, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutmalı; hükmedilecek tutar, manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranla olmalıdır.

              21.HD.03.05.2010,  E.2009/4872  K.2010/4791

              Takdir edilecek manevi tazminat, tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22.6.1966 gün 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden,  hakim takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.

              4.HD.05.02.2009,  E.2008/6660   K.2009/1730

              Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir.
4.HD.05.10.2005,  E.2004/14130  K.2005/10238

 

Copyright © MAS Hasar Danışmanlık ve Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.